Organik ürün dediğimiz zaman aslında büyüklerimizin, eski insanların garibine giden bir meseleden bahsediyoruz demektir. Hatta yaşça daha büyük olan insanlarımıza ilk önce “organik ne demek?” “organik ürün nedir?” gibi tabirleri açıklamak durunuda kalabiliyoruz.
Anadolu topraklarında yaşayan, uçsuz bucaksız bereketli hilalin bir parçası olan bu kara parçasında ikamet eden insanlar olarak mercimeğin, bulgurun veya buğdayın GDO’suz ve organik olananı aramak için çaba harcamamız oldukça absürt bir durum aslında. Organik ürüne, temiz gıdaya erişim de oldukça zor. Zira hormonsuz, ilaçsız üretim yaptığınızda büyük bir sermayeniz mevcut değilse çok yüksek üretim kotalarına ulaşamıyorsunuz. Şu an Türkiye’de birkaç kooperatif hariç tüm organik üreticiler butik üretici hacmini aşamamaktadır. Bunun sebebi ise organik üretimin diğer üretim metodlarına göre çok daha masraflı olması. Bu masraflar dolayısıyla endüstriyel çapa çıkmak mümkün olmuyor. Dolayısıyla da temiz gıda üreticileri kendilerine marketlerde, raflarda kolay kolay yer bulamıyor. Peki bu durumun bir çözümü var mı? Elbette bir çözümü var. Bu yazıyı yazmamızın amacı da size bu çözümü iletmek. Çözümümüz doğru bir e-ticaret yapılanması. Haydi gelin birlikte olanaklarımıza bakalım.
Butik Üreticinin İki Büyük Silahı: E-Ticaret ve Sosyal Medya
Organik ürünler pazarına girmek isteyen butik üreticilerin, küçük ve orta çaplı işletmelerin yapması gereken şey güzel, kullanıcı dostu bir e-ticaret sitesi sahibi olup bunun sosyal medya üzerinden ilgi çekmesini sağlamak diyebiliriz. Elbette iki cümlede vurguladığımız kadar kolay değil bu işler, bunun farkındayız. Ancak internet teknolojileri ve sosyal pazarlama kaynakları o kadar çeşitlendi ve o kadar fazla metot ortaya çıktı ki elinizde eğer iyi ve sürdürülebilir bir ürününüz varsa detaylı bir araştırmayla pazara girmek sanıldığı kadar zor olmayabilir.
Birinci Silah E-Ticaret
Önemli olan iyi bir teknik araştırma, tıkandığınız noktada ise profesyonel destek alabilmek. E ticaret platformu sağlayıcıları işinizi oldukça ekonomik modellerle çözebilirler. Günümüzde bireysel kullanıcılar, pek çok büyük ve küçük kurum e-ticaret çözümleri sağlayan firmaların paket çözümlerini kullanmaktadır. Bu durumu şöyle çok kısa bir araştırma yaparak siz de görebilirsiniz.
Bunlara ek olarak eğer yeterince vaktiniz ve biraz alt yapınız varsa kendi e-ticaret sitenizi kendiniz bile yapabilirsiniz. Elbette bu durumda pek çok teknik detayla bizzat kendinizin veya ekibinizin uğraşması gerekecektir. Piyasada tutunmuş, iş gören pek çok organik ürünler pazarı satıcısının ya kendi sitesi var ya da pazar yerlerinde faaliyet gösteren sanal dükkanları mevcut. Yeni girişimciler, pazarda tutunabilmiş girişimcilerin ayak izlerini takip edebilirler bu noktada. Önemli fikirler bu yöntemle edinebilirler. Ancak birebir taklit çoğu zaman faydadan çok zarar getirir buna da dikkat etmek lazım.
İkinci Silah Sosyal Medya
Geldik yine günümüzde hayatımızı en çok işgal eden konusuna. Artık dijital dünya ile ilgili bir içerik üretiyorsak sosyal medyaya değinmemek çok zor. Hele ki ticaret, tanıtım ve pazarlama ise konu sosyal medyaya değinmeden konuyu işlemek imkansız.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de insanlar sosyal medyada dikkat çekici organik ürüne rast geldiklerinde çoğu zaman incelemek istiyorlar. İnceleme noktasına geldikten sonra ise alışveriş yapma ihtimalleri çok artıyor. Bu noktada girişimcinin potansiyel müşterisini paket tasarımı, profesyonel görüntü, kaliteli ürün görselleri gibi parametrelerle yakalaması gerekiyor. Çünkü çoğu zaman ilk esnada yakalanamayan kullanıcı bir daha o sayfayı kolay kolay ziyaret etmiyor.
Özetleyecek Olursak…
Anlattığımız tüm içeriğin özeti aslında organik ve sürdürlebilir ürün anahtar kelimeleri. Girişimci bu özelliklere sahip olduktan sonra gerisi tamamen halledilebilir teknik ayrıntılara kalıyor…
E-ticaret Paketleri: https://www.ticimax.com/e-ticaret-paketleri/